İtalyadan Türkiye Ekonomisi Yorumu
İtalyadan Türkiye Ekonomisi Yorumu .
İtalyan Ticaret ve sanayi Odası Derneği’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘yeniden ivme kazanan Türk ekonomisi ışığında Türkiye-İtalya ticari ilişkilerinde yeni fırsatlar’ temalı ekonomik forumda mevzuşan İtalya Büyükelçisi Massimo Gaiani geçtiğimiz yıl iki ülke arasındaki ticaret hacminin 20 milyar dolara yakın olarak gerçekleştiğini ve İtalya’nın Türkiye’nin Avrupa’da en büyük 2’nci, dünyada ise 5’inci ticaret ortağı konumunda bulunduğunu söyledi. İtalyan Ticaret ve endüstri Odası Derneği Başkanı Livio Manzini de Türkiye’nin attığı yürekli adımlarla kur volatilitesini, enflasyonu ve ödemeler dengesi açığını dizginlemeyi başardığını söylemiş oldu. İtalya-Türkiye ekonomik ilişkilerinin masaya yatırıldığı ‘tekrar ivme kazanan Türk ekonomisi ışığında Türkiye-İtalya ticari ilişkilerinde yeni fırsatlar’ konulu ekonomik forumda İtalyan ticaret ve endüstri Odası Derneği Başkanı Livio Manzini, İtalyan Dış ve Tanıtım Ajansı İstanbul Direktörü Riccardo Landi ve İtalya Büyükelçisi Massimo Gaiani birer konuşma yaptı.
KUŞAK-YOL PROJESİ İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞMALIYIZ
İtalya’dan Türkiye’ye 2018 yılında gelen yatırımlara değinen Gaiani, “İtalya, 500 milyon euronun üzerine çıkarak Türkiye’ye dünya çapında en çok direkt yatırım elde eden ülke oldu. Ek olarak, İtalyan ve Türk şirketlerinin işbirliği Asya, Afrika ve Orta Doğu şeklinde üçüncü dünya ülke pazarlarındaki rekabetçiliklerini artırabilir. Kendimizi bu türden işbirliklerini kolaylaştırmaya adadık. Asyalı ortakların ağırlığını dengelemek ve kuşak-Yol İnisiyatifi (BRI) sayesinde oluşan devasa fırsatlardan yararlanmak için İtalya ve Türkiye’nin birlikte çalışması gerektiğine ne olursa olsun eminim. İtalya, Türkiye’nin Avrupalı görüş açısını her daim destekliyor ve Ankara’nın kabulünün iptaline de karşı çıkıyor.” diye konuştu.
Geçen yıl yapılan toplantıda Türkiye ile ilgili tereddütler olduğunu ancak bu yıl tablonun değiştiğini kaydeden Manzini, “Türkiye attığı cesur adımlarla kur volatilitesini, enflasyonu ve ödemeler dengesi açığını dizginlemeyi başardı. Ekonomik gerilemenin dibini buldu ve yukarı gidiş başladı. Bunun yanında siyasal olarak da 2023’e kadar seçimin olmaması ülkeye ilave bir istikrar getiriyor. Tekrar büyümeye başlamasından dolayı burada faaliyet gösteren yada Türkiye ile ticaret yapan şirketler 2020 senesine ve sonrasına çok daha iyimser gözle bakabiliyor.” dedi.