Ekonomik Kriz vatandaşın sırtında kaldı .
Yaşanan iki ekonomik krizinden farklı olarak 2018’deki kur krizi bu kez hane halkını fena vurdu. Vatandaşın tüketim harcaması yüzde 3.5’lik düşüş ile ekonomideki daralmanın üzerine çıktı.Ekonomik krizin altında kalan vatandaş tüketim harcamalarını büyük ölçüde kıstı. Devlet eliyle gerçekleştirilen harcamaların krizinden çıkış sürecini hızlandırmayacağı belirtiliyor.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan pozitif büyüme rakamları, 3 çeyrek sonunda ekonomide resmi olarak bir toparlanmaya işaret ederken, 2018’de yaşanan kur krizinin yükü halkın sırtına yüklendi.
AİLE BÜTÇESİNDE DURGUNLUK
Koç Üniversitesi TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu tarafından yapılan bir araştırma ile 2018’de başlayan kur krizinin 2001, 2008 ile karşılaştırılması yapıldı. Araştırmada, ekonomide yaşanan son durgunluğun özellikle Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) açısından 2001 ve 2008 krizlerinden daha hafif geçmekle beraber asıl darbeyi diğer krizlerden farklı olarak vatandaşın aldığına işaret ediliyor. Bu noktada ekonomideki daralmanın boyutu önceki krizlere göre daha sınırlı bir boyutta kaldı.
“Önceki iki krizde ekonomi, kriz öncesi zirve değerine göre yıllık bazda yaklaşık yüzde 7 daralmışken, 2019’da daralma yüzde 1.6 ile sınırlı kalmış görünüyor. Küresel ekonomik konjonktür nedeniyle ithalat ve ihracatta büyük bir kayıp yaşanmadığına dikkat çekilen araştırmada bunun krizin etkilerini hafiflettiğine işaret edildi.Devletin nihai tüketim harcamalarının hem kriz öncesinde hem de sonrasında hız kesmeden devam etmesi toparlanmanın 2001 ve 2008’deki kadar hızlı olmayabileceğine işaret ediyor. Zira önümüzdeki dönem ekonomik büyümeyi belirleyen yatırımlarda henüz bir toparlanma başlamadı ve devletin nihai tüketim harcamalarının bu şekilde sürmesi, kamu harcamalarının özel yatırımları azaltıcı etkisi (crowding-out effect) üzerinden ekonominin hızlı toparlanmasını engelleyebilir” ifadeleri ile krizden çıkış yerine yatay bir seyrin izlenebileceğine dikkat çekildi.